Arıtma Suyunun Zararları Nelerdir?
Hepimiz günde 7-8 bardak su içmenin ne kadar önemli olduğunu biliyoruz. Bu kadar sık tükettiğimiz bir şeyin, yani arıtma suyunun zararlarını ve genel olarak suyun kalitesini sorgulamamız çok doğal.
Doğal kaynak sularının kendi kendine süzülmesini örnek alan su arıtma teknolojileri, suyun içindeki istenmeyen maddeleri filtreleyerek arındırmayı hedefler. Özellikle su kaynaklarının kısıtlı olduğu günümüzde bu yöntemler giderek daha fazla önem kazandı. Evlerimizde musluktan akan suyu pratik bir şekilde arıtıp içilebilir hale getirme fikri bu teknolojilerle mümkün hale geldi.
Bu yazıda ele alacağımız başlıklar:
- Neden Su Arıtma İhtiyacı Duyarız?
- Su Arıtma Ne Demektir?
- Arıtma Suyunun Olası Zararları Nelerdir?
- Su Arıtma Cihazlarını Kullanırken Nelere Dikkat Etmeliyiz?
- Arıtma Suyu Kansere Yol Açar mı?
- Arıtma Suyu İshale Neden Olur mu?
- Arıtma Suyu Şişkinlik Yapar mı?
- Sıkça Sorulan Sorular
Neden Su Arıtma İhtiyacı Duyarız?
Günümüzde teknolojik cihazlar, hayatımızda zaman kazandıran ve pratik çözümler sunan önceliklerimiz arasında. Bu cihazları seçerken sağlıklı olmaları kadar, sundukları zaman tasarrufu ve pratiklik de önemli bir tercih sebebi haline geldi. Çoğu şehirde musluk suyunu doğrudan içemediğimiz için su arıtma yöntemlerine yöneliyoruz. Ancak suyu arıtırken, arıtılmış suyun potansiyel zararlarını da iyi araştırmalıyız.
Musluktan akan arıtılmış ve içilebilir suya ulaşmak bize büyük bir konfor sağlıyor. Suyu arıtarak kullanmak, hem kolaylık sağladığı hem de ekonomik olduğunu düşündüğümüz için sıkça tercih ettiğimiz bir yöntem. Özellikle 1990’lı yıllardan bu yana artan su arıtıcı cihazları piyasası, bu konuda bizi oldukça etkiliyor. Arıtma suyunun faydaları ve zararları karşılaştırıldığında, pratik kullanım ve zaman tasarrufu en belirleyici etken oluyor.
Su Arıtma Ne Demektir?
Çağımızda sağlıklı suya erişim giderek zorlaşıyor. Bu duruma çözüm bulmak için çeşitli yöntemler deneniyor ve bunlardan biri de çeşmeden akan suyu arıtma cihazlarıyla temizlemek. Uzmanların günde 6-8 bardak su içmenin hayati önem taşıdığını vurguladığını düşünürsek, sağlıklı su tüketiminin ne kadar kritik olduğu daha iyi anlaşılıyor.
Arıtma Suyunun Olası Zararları Nelerdir?
İçtiğimiz suyun içerdiği mineraller ve vitaminler, suyun kalitesi açısından büyük önem taşır. Su arıtmanın zararları konuşulurken en çok gündeme gelen konu, suyun hem iyi hem de kötü minerallerden arındırılmasıdır. Buna ek olarak, suyun içindeki vitaminlerin de yok olması veya azalması dikkat çekicidir. Suyun doğal mineral ve vitamin dengesinin bozulmasıyla birlikte, su aslında yapay bir hale bürünür. Arıtma suyunun en temel zararı da işte tam bu noktada başlar. Yetersiz mineral ve vitamin alımı, vücutta ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir. Uzmanlar tarafından yapılan incelemelerde, arıtılmış su tüketiminin çeşitli rahatsızlıkları tetikleyebileceği veya mevcut sorunları şiddetlendirebileceği gözlemlenmiştir.
Su denince akla gelen en hayati organımız böbreklerdir ve arıtma suyunun böbrek sağlığı üzerindeki etkileri de sıkça merak edilir. Eğer arıtma suyunu uzun süre ve tek başına tüketirsek, vücudumuz için gerekli olan mineralleri ve vitaminleri yeterince alamayız. Bu eksiklikleri farklı beslenme türleriyle desteklemez veya takviye etmezsek, böbrek sağlığımız ciddi şekilde zarar görebilir. Özellikle böbrek rahatsızlığı olan kişilerin arıtma suyu kullanmadan önce mutlaka doktorlarına danışmaları gerekir.
Uzun süreli ve sadece arıtılmış su tüketimi, kemik sağlığımızı da olumsuz etkileyebilir. Tüm sağlıklı minerallerinden arındırılmış bu su, kemiklerin ihtiyacı olan mineralleri karşılayamadığı için diş çürüklerine ve kemik erimesine yol açabilir. Hatta büyüme çağındaki çocukların kemik yapısını etkileyerek büyüme geriliğine bile neden olabilir.
Tek yönlü bir “mineral deposu” haline gelen arıtılmış su, kalp ve damar sağlığı açısından da risk oluşturabilir. Suyun içerisindeki mineral ve vitamin dengesi bozulunca, hipertansiyon gibi rahatsızlıkların görülme sıklığı artabilir.
Arıtılmış su, suyun pH değerini de düşürür. pH değerinin azalması, suyun asidik bir yapıya bürünmesine yol açar. Asidik su ise sindirim sistemi ve metabolizma rahatsızlıklarını beraberinde getirebilir.
Arıtma suyunun zararları arasında, suyun mikrobunu arındıran klor değerinin yok edilmesi de vardır. Klor bakımından eksik olan su, bakteri ve mikrop açısından zenginleşir. Bu durum da bakteri ve mikroplarla bulaşan hastalıklara davetiye çıkarabilir.
Arıtma cihazlarının filtreleme sistemlerinde kullanılan plastik maddeler ve kimyasallar kanserojen maddeler içerebilir. Bu maddeler, meme, rahim ve prostat kanserini tetikleyebilir. Ayrıca insan vücudundaki hormon dengesine zarar vererek tiroid rahatsızlıklarına da zemin hazırlayabilirler.
Uzun süre arıtılmış su kullanmanın diğer bir zararı da vücuttaki elektrolit dengesini etkilemesidir. Arıtma cihazları suyu arıtırken oksijen ve hidrojenleri ayırabilir, bu da suyun elektrolit dengesini bozar. Bu şekilde uzun süre arıtılmış su tüketen kişilerde su toksisitesi (zehirlenmesi) görülebilir.
Su Arıtma Cihazlarının Kullanımı
Su arıtma cihazları, pratik kullanımlarıyla evlerimizde büyük kolaylık sağlıyor. Ancak arıtma suyunun potansiyel zararlarını en aza indirmek için cihaz seçimi ve kullanımı sırasında bazı önemli noktalara dikkat etmek şart.
Arıtma cihazı alırken mutfağınızın, sağlıklı ve pratik bir kurulum için uygun olup olmadığını kontrol etmelisiniz. Cihazın montajı sırasında, mutfak tesisatınızın ve tezgahınızın firma tarafından incelenmesi ve bu süreçte doğru kararlar verilmesi önemlidir.
Cihazı seçerken, suyun içindeki mineral ve vitaminleri ne kadar filtrelediğini iyi araştırmalısınız. Bu araştırmayı yaparken cihazın Sağlık Bakanlığı tarafından denetlenmiş ve onaylanmış olup olmadığını mutlaka kontrol etmelisiniz.
Arıtma cihazlarının en büyük avantajı, uzun süre içilebilir su ihtiyacını karşılamasıdır. Ancak tüketicilerin sıkça ihmal ettiği önemli bir detay, filtre değişim zamanlarını takip etmemektir. Uzun süre temizlenmeyen veya değiştirilmeyen filtreler, su kalitesini ciddi şekilde düşürür; hatta birçok uzman bu suyu “zehirli suya” dönüşebileceği konusunda uyarıyor. Değişmeyen filtreler, cihaz içinde mikrop, mantar ve virüs üremesine neden olabilir ve bunlar suya karışabilir. Ayrıca, filtre değişim maliyetlerinin bazı firmalarda oldukça yüksek olması, başlangıçta ekonomik görünen bu çözümün zamanla pahalı hale gelmesine yol açabilir. Evinize kurduracağınız su arıtma cihazından alınan suyun kalitesinin ilgili laboratuvarlarda test edilmesi de tavsiye edilir.
Arıtma Suyu Kansere Yol Açar mı?
Arıtılmış su tüketimi doğrudan kansere neden olmaz. Ancak arıtma cihazlarının filtreleme sistemlerinde bazı plastik ürünler ve kanserojen maddeler bulunabilir. Bu plastik maddelerin suyla teması sonucunda kanserojen bileşenler suya karışarak vücudumuza girebilir.
Arıtma cihazlarındaki bu kanserojen plastiklerin uzun süreli tüketimi, meme kanseri riskini artırabilir. Ayrıca prostat kanseri ve rahim kanseri gibi diğer kanser türlerinin riski de yükselebilir. Bu plastik maddeler yalnızca kanser hücrelerinin oluşumuna değil, aynı zamanda hormonal bozukluklara da yol açabilir. Sürekli olarak suya karışan kanserojen maddelere maruz kalmak oldukça tehlikelidir ve bu suyu düzenli tüketen kişilerde kanser riski artabilir. Özetle, arıtılmış suyun kendisi kanser yapmaz ancak arıtma sistemlerinde kullanılan plastik materyallerin suya karışması durumunda kanser riski ortaya çıkabilir.
Arıtma Suyu İshale Neden Olur mu?
Arıtılmış su tüketiminin bilinen birçok zararı olsa da ishal bunlardan biri değildir. İshal genellikle bağırsak florasıyla ilgili bir durum olup, bağırsaklara giren zararlı bakteriler ishale yol açar. Suyun arıtılması işlemi sayesinde zararlı bakteriler sudan temizlenir. Bu nedenle, arıtılmış suyun ishale neden olması gibi bir durum söz konusu değildir. Ancak, su arıtılırken zararlı bakterilerle birlikte yararlı bakterilerin de yok olduğu unutulmamalıdır. Yani, arıtılmış suyun bağırsaklara bir zararı olmadığı gibi, belirgin bir yararı da olmayabilir.
Arıtma Suyu Şişkinlik Yapar mı?
Genel olarak, aşırı sıvı veya fazla besin tüketimi kişilerde karın şişkinliğine neden olabilir. Arıtılmış su tüketiminde de benzer bir şişkinlik durumu görülebilir. Şişkinliği önlemek için mineralli su tüketmek gerekir. Ancak arıtılmış suyun içinde yeterince vitamin ve mineral bulunmadığı için şişkinliğe neden olabilir ve şişkinliğin giderilmesine yardımcı olmaz.
Tek başına arıtılmış su tüketimi hemen şişkinliğe yol açmayabilir. Ancak sürekli olarak arıtılmış su tüketimi, kişinin sindirim sistemine zarar verebilir. Sindirim problemlerine bağlı olarak da kişilerde sürekli şişkinlik hali oluşabilir. Bu yüzden arıtılmış suyu sürekli olarak ve tek başına tüketmekten kaçınmakta fayda var.
Sıkça Sorulan Sorular
En sağlıklı su hangisidir?
Arıtma suyu, hazır su, kaynak suyu ve çeşme suyu gibi birçok farklı su türü tüketiyoruz. Kuşkusuz en sağlıklısı doğal kaynak suyudur. Ancak çevre kirliliği nedeniyle temiz doğal kaynak suyu bulmak giderek zorlaşıyor.
Arıtma cihazları, suyun pH değerini düşürmesi ve içerdiği mineralleri ile vitaminleri azaltması nedeniyle ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir. Ayrıca, bazı şehirlerde eski şebeke borularından kaynaklanan arsenik gibi maddeler suyun zehirli hale gelmesine neden olabiliyor.
Arıtma Suyu Zararlı mıdır?
Birçok uzman, uzun süreli ve tek tip arıtılmış su kullanımının vücudumuzda olumsuz etkiler yarattığını gözlemlemiştir. Su arıtmanın zararlarının başında, suyun içerisindeki mineral-vitamin değerinin ve pH dengesinin azalması gelir. Suyun bu doğal dengesinin bozulması, beraberinde ciddi sağlık rahatsızlıklarına davetiye çıkarabilir.
Arıtma Suyunun Faydaları Bulunur mu?
Arıtılmış su kullanımının bazı bilinen faydaları da vardır. Suyun arıtılması sayesinde içindeki zararlı bakteriler ortadan kalkar, böylece vücuda zararlı bakteri alımı büyük ölçüde azalır. Ayrıca arıtılmış su, normal sulara göre daha berrak bir yapıya sahiptir, bu da bulanık su tüketimini engeller. Musluklara bağlanan arıtma sistemleri ekonomik açıdan da bazı avantajlar sunar; doğrudan musluktan arıtılmış su tüketilebildiği için sürekli dışarıdan su alma ihtiyacı ortadan kalkar.
Suyun arıtılmasıyla suyun sertliği de azalır ve daha yumuşak bir su tüketimi sağlanır. Su içindeki küçük kum taneleri ve çamur gibi maddeler de arıtma sistemi sayesinde temizlenir. Bu tür yabancı maddeler kişilerin hastalanmasına neden olabileceği gibi, bazı kronik hastalıkların da bu duruma bağlı olarak ortaya çıktığı bilinir. Suyun arıtılması, bu kronik hastalıkların önüne geçilmesine yardımcı olabilir. Ancak, su arıtılırken zararlı maddeler yok olurken faydalı olanların da yok olduğunu unutmamak gerekir.
Arıtma Su Tüketiminin Cilde Faydaları Nelerdir?
Bazı arıtma sistemleri, sadece içme suyu için değil, aynı zamanda bulaşık yıkama, duş alma ve suyla yapılan diğer birçok işlemde de musluk sularının arınmasına yardımcı olur. Arıtılmış su ile duş alındığında, bu suyun cilde bazı faydaları olduğu gözlemlenmiştir. Arıtılmış suyla yıkanıldığında saç dökülmesi problemi büyük oranda azalabilir. Aynı zamanda cildin daha canlı ve taze bir görünüm kazanmasına da katkı sağlar. Özellikle cilt kuruluğu problemi olan kişilerin arıtılmış su ile yıkanması, ciltlerinin nemlenmesine yardımcı olabilir.
Arıtılmış Su Mutfakta Faydalı mıdır?
Arıtılmış su ile çay demlemek oldukça avantajlı olabilir. Bunun en önemli nedeni, arıtılmış suyun kireçlenmeye yol açmamasıdır. Böylece çaydanlıklar veya cezveler kireç tutmaz. Bunun yanı sıra, yemek hazırlarken de arıtılmış su kullanmak mümkündür; yemeklerde herhangi bir tat veya koku değişimi meydana gelmez. Su konulması gereken diğer elektronik cihazlarda (örneğin ütüde) kireçlenmeyi önlemek için de arıtılmış su kullanılabilir.